Lazer Kaynakta Koruyucu Gazın Etkisi
Doğru Koruyucu Gaz Sizin İçin Ne Sağlar?
ILazer kaynakta, koruyucu gaz seçimi kaynak dikişinin oluşumu, kalitesi, derinliği ve genişliği üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
Koruyucu gazın uygulanması çoğu durumda kaynak dikişi üzerinde olumlu etki yaratırken, koruyucu gazın uygunsuz kullanımı kaynak dikişi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir.
Koruyucu gaz kullanımının uygun ve uygun olmayan etkileri şunlardır:
Doğru Kullanım
Uygunsuz Kullanım
1. Kaynak Havuzunun Etkili Korunması
Koruyucu gazın uygun şekilde uygulanması kaynak havuzunu oksidasyondan etkili bir şekilde koruyabilir veya hatta oksidasyonu tamamen önleyebilir.
1. Kaynak Dikişinin Bozulması
Koruyucu gazın uygunsuz şekilde uygulanması kaynak dikişi kalitesinin düşmesine neden olabilir.
2. Sıçramanın Azaltılması
Koruyucu gazın doğru şekilde uygulanması kaynak işlemi sırasında sıçramayı etkili bir şekilde azaltabilir.
2. Çatlama ve Azalmış Mekanik Özellikler
Yanlış gaz tipinin seçilmesi kaynak dikişlerinin çatlamasına ve mekanik performansın düşmesine yol açabilir.
3. Kaynak Dikişinin Düzgün Oluşumu
Koruyucu gazın uygun şekilde uygulanması, katılaşma sırasında kaynak havuzunun eşit şekilde yayılmasını sağlayarak, düzgün ve estetik açıdan hoş bir kaynak dikişi elde edilmesini sağlar.
3. Artan Oksidasyon veya Girişim
Yanlış gaz akış hızının seçilmesi, ister çok yüksek ister çok düşük olsun, kaynak dikişinin oksidasyonunun artmasına yol açabilir. Ayrıca, erimiş metalde ciddi bozulmalara neden olarak kaynak dikişinin çökmesine veya düzensiz oluşmasına neden olabilir.
4. Lazer Kullanımının Artması
Koruyucu gazın doğru şekilde uygulanması, lazer üzerindeki metal buharı veya plazma bulutlarının kalkanlama etkisini etkili bir şekilde azaltabilir ve böylece lazerin verimliliğini artırabilir.
4. Yetersiz Koruma veya Olumsuz Etki
Yanlış gaz verme yönteminin seçilmesi kaynak dikişinin yetersiz korunmasına, hatta kaynak dikişinin oluşumuna olumsuz etkide bulunmasına yol açabilir.
5. Kaynak Gözenekliliğinin Azaltılması
Koruyucu gazın doğru şekilde uygulanması, kaynak dikişinde gaz gözeneklerinin oluşumunu etkili bir şekilde en aza indirebilir. Uygun gaz türü, akış hızı ve uygulama yöntemi seçilerek ideal sonuçlar elde edilebilir.
5. Kaynak Derinliğine Etkisi
Koruyucu gazın verilmesi, özellikle ince levha kaynaklarında kaynak derinliğini azaltma eğiliminde olduğundan kaynak derinliği üzerinde belirli bir etkiye sahip olabilir.
Çeşitli Koruyucu Gaz Türleri
Lazer kaynağında yaygın olarak kullanılan koruyucu gazlar azot (N2), argon (Ar) ve helyumdur (He). Bu gazların farklı fiziksel ve kimyasal özellikleri vardır ve bu da kaynak dikişi üzerinde farklı etkilere neden olur.
1. Azot (N2)
N2, Ar'dan daha yüksek ve He'den daha düşük orta düzeyde bir iyonlaşma enerjisine sahiptir. Lazer etkisi altında orta derecede iyonlaşarak plazma bulutlarının oluşumunu etkili bir şekilde azaltır ve lazerin kullanım alanını artırır. Ancak azot, belirli sıcaklıklarda alüminyum alaşımları ve karbon çeliğiyle kimyasal reaksiyona girerek nitrürler oluşturabilir. Bu durum, kaynak dikişinin kırılganlığını artırıp tokluğunu düşürerek mekanik özelliklerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, alüminyum alaşımları ve karbon çeliği kaynaklarında koruyucu gaz olarak azot kullanımı önerilmez. Öte yandan, azot paslanmaz çelikle reaksiyona girerek kaynak bağlantısının mukavemetini artıran nitrürler oluşturabilir. Bu nedenle, paslanmaz çeliğin kaynağında koruyucu gaz olarak azot kullanılabilir.
2. Argon Gazı (Ar)
Argon gazı, nispeten en düşük iyonlaşma enerjisine sahiptir ve bu da lazer etkisi altında daha yüksek bir iyonlaşma derecesine neden olur. Bu durum, plazma bulutlarının oluşumunu kontrol etmek için elverişsizdir ve lazerlerin etkili kullanımı üzerinde belirli bir etkiye sahip olabilir. Ancak argon çok düşük reaktiviteye sahiptir ve yaygın metallerle kimyasal reaksiyona girmesi olası değildir. Ayrıca, argon uygun maliyetlidir. Dahası, yüksek yoğunluğu sayesinde kaynak havuzunun üzerine çökerek kaynak havuzu için daha iyi koruma sağlar. Bu nedenle, geleneksel bir koruyucu gaz olarak kullanılabilir.
3. Helyum Gazı (He)
Helyum gazı en yüksek iyonlaşma enerjisine sahiptir ve lazer etkisi altında çok düşük bir iyonlaşma derecesine sahiptir. Plazma bulutu oluşumunun daha iyi kontrol edilmesini sağlar ve lazerler metallerle etkili bir şekilde etkileşime girebilir. Dahası, helyum çok düşük reaktiviteye sahiptir ve metallerle kolayca kimyasal reaksiyona girmez, bu da onu kaynak koruması için mükemmel bir gaz yapar. Ancak helyumun maliyeti yüksek olduğundan, genellikle seri üretim ürünlerinde kullanılmaz. Genellikle bilimsel araştırmalarda veya yüksek katma değerli ürünlerde kullanılır.
Koruyucu Gaz Kullanımının İki Yöntemi
Günümüzde koruyucu gazın uygulanmasında iki ana yöntem bulunmaktadır: Şekil 1 ve Şekil 2'de gösterildiği gibi eksen dışı yan üfleme ve koaksiyel koruyucu gaz.
Şekil 1: Eksen Dışı Yan Üfleme Koruyucu Gazı
Şekil 2: Koaksiyel Koruyucu Gaz
İki üfleme yöntemi arasında yapılacak seçim çeşitli hususlara bağlıdır.
Genel olarak koruyucu gaz olarak eksen dışı yan üfleme yönteminin kullanılması tavsiye edilir.
Uygun Koruyucu Gaz Nasıl Seçilir?
Öncelikle, kaynakların "oksidasyonu" teriminin günlük dilde kullanılan bir ifade olduğunu belirtmek önemlidir. Teoride, kaynak metali ile havadaki oksijen, azot ve hidrojen gibi zararlı bileşenler arasındaki kimyasal reaksiyonlar nedeniyle kaynak kalitesinin bozulması anlamına gelir.
Kaynak oksidasyonunun önlenmesi, bu zararlı bileşenler ile yüksek sıcaklıktaki kaynak metali arasındaki temasın azaltılması veya tamamen önlenmesi anlamına gelir. Bu yüksek sıcaklık durumu, yalnızca erimiş kaynak havuzu metalini değil, aynı zamanda kaynak metalinin eritildiği andan havuz katılaşıp sıcaklığı belirli bir eşiğin altına düşene kadar geçen tüm süreci de kapsar.
Kaynak İşlemi
Örneğin titanyum alaşımlarının kaynaklanmasında, sıcaklık 300°C'nin üzerinde olduğunda hızlı hidrojen emilimi, 450°C'nin üzerinde olduğunda hızlı oksijen emilimi, 600°C'nin üzerinde olduğunda ise hızlı azot emilimi meydana gelir.
Bu nedenle, titanyum alaşımı kaynağının katılaştığı ve sıcaklığının 300°C'nin altına düştüğü aşamada oksidasyonu önlemek için etkili bir korumaya ihtiyaç vardır. Yukarıdaki açıklamaya dayanarak, üflenen koruyucu gazın uygun zamanda yalnızca kaynak havuzuna değil, aynı zamanda kaynağın henüz katılaşmış bölgesine de koruma sağlaması gerektiği açıktır. Bu nedenle, Şekil 1'de gösterilen eksen dışı yan üfleme yöntemi, özellikle kaynağın henüz katılaşmış bölgesi için, Şekil 2'de gösterilen koaksiyel koruma yöntemine kıyasla daha geniş bir koruma aralığı sunduğu için genellikle tercih edilir.
Ancak bazı özel ürünler için yöntem seçiminin ürün yapısı ve birleştirme konfigürasyonuna göre yapılması gerekmektedir.
Koruyucu Gazın Uygulanma Yönteminin Özel Seçimi
1. Düz Hat Kaynağı
Ürünün kaynak şekli Şekil 3'te gösterildiği gibi düz ise ve birleştirme konfigürasyonu uç birleştirme, bindirme birleştirme, köşe kaynağı veya yığın kaynağı içeriyorsa, bu tür ürün için tercih edilen yöntem Şekil 1'de gösterilen eksen dışı yan üfleme yöntemidir.
Şekil 3: Düz Hat Kaynağı
2. Düzlemsel Kapalı Geometri Kaynağı
Şekil 4'te gösterildiği gibi, bu tür ürünlerdeki kaynak, dairesel, çokgen veya çok parçalı çizgi şekli gibi kapalı düzlemsel bir şekle sahiptir. Birleştirme konfigürasyonları, uç uca birleştirme, bindirme birleştirme veya yığın kaynak gibi yöntemleri içerebilir. Bu tür ürünler için tercih edilen yöntem, Şekil 2'de gösterilen koaksiyel koruyucu gazın kullanılmasıdır.
Şekil 4: Düzlemsel Kapalı Geometri Kaynağı
Düzlemsel kapalı geometrili kaynaklar için koruyucu gaz seçimi, kaynak üretiminin kalitesini, verimliliğini ve maliyetini doğrudan etkiler. Ancak, kaynak malzemelerinin çeşitliliği nedeniyle, gerçek kaynak işlemlerinde kaynak gazı seçimi karmaşıktır. Kaynak malzemeleri, kaynak yöntemleri, kaynak pozisyonları ve istenen kaynak sonucunun kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. En uygun kaynak gazının seçimi, optimum kaynak sonuçları elde etmek için kaynak testleri yoluyla belirlenebilir.
Video Ekranı | Elde Taşınabilir Lazer Kaynak Makinesine Bakış
El Tipi Lazer Kaynak Makinesinin Ne Olduğu Hakkında Daha Fazla Bilgi Edinin
Bu video lazer kaynak makinesinin ne olduğunu ve ne işe yaradığını açıklıyorbilmeniz gereken talimatlar ve yapılar.
Bu aynı zamanda el tipi lazer kaynak makinesi satın almadan önce sizin için en iyi rehberdir.
1000W 1500w 2000w Lazer Kaynak Makinasının temel bileşenleri şunlardır.
Çeşitli Gereksinimler İçin Çok Yönlü Lazer Kaynağı
Bu videoda, el tipi lazer kaynak makinesiyle uygulayabileceğiniz çeşitli kaynak yöntemlerini gösteriyoruz. El tipi lazer kaynak makinesi, acemi bir kaynakçı ile deneyimli bir kaynak makinesi operatörü arasındaki rekabeti eşitleyebilir.
500w'dan 3000w'a kadar seçenekler sunuyoruz.
Önerilen El Tipi Lazer Kaynak Makinesi
SSS
- Lazer kaynakta koruyucu gaz, kaynak bölgesini atmosferik kirlilikten korumak için kullanılan kritik bir bileşendir. Bu kaynak türünde kullanılan yüksek yoğunluklu lazer ışını, önemli miktarda ısı üreterek erimiş bir metal havuzu oluşturur.
Lazer kaynak makinelerinin kaynak işlemi sırasında erimiş havuzu korumak için genellikle inert gaz kullanılır. Bazı malzemeler kaynak yapılırken yüzey oksidasyonu göz önünde bulundurulmayabilir. Ancak çoğu uygulamada helyum, argon, azot ve diğer gazlar genellikle koruma amaçlı kullanılır. Lazer kaynak makinelerinin kaynak yaparken neden koruyucu gaza ihtiyaç duyduğuna bir göz atalım.
Lazer kaynakta, koruyucu gaz kaynak şeklini, kaynak kalitesini, kaynak penetrasyonunu ve füzyon genişliğini etkiler. Çoğu durumda, koruyucu gazın püskürtülmesi kaynak üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacaktır.
- Argon-Helyum KarışımlarıArgon-Helyum Karışımları: Lazer güç seviyesine bağlı olarak çoğu alüminyum lazer kaynak uygulaması için genellikle önerilir. Argon-Oksijen Karışımları: Yüksek verimlilik ve kabul edilebilir kaynak kalitesi sağlayabilir.
- Gaz lazerlerinin tasarımında ve uygulamasında kullanılan gazlar şunlardır: karbondioksit (CO2), helyum-neon (H ve Ne) ve azot (N).
El Tipi Lazer Kaynak Hakkında Herhangi Bir Sorunuz mu Var?
Gönderim zamanı: 19 Mayıs 2023
